التخلف
عن السرية
155- Askeri Birlikten
Geride Kalmak
أنبأ محمد بن
سلمة والحارث
بن مسكين
قراءة عليه عن
بن القاسم قال
حدثني مالك عن
يحيى بن سعيد
عن أبي صالح
السمان عن أبي
هريرة عن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قال
لولا أن أشق
على أمتي
لأحببت أن لا
أتخلف عن سرية
تخرج في سبيل الله
ولكن لا أجد
ما أحملهم
عليه ولا
يجدون ما
يتحملون عليه
ويشق عليهم أن
يتخلفوا بعدي
فوددت أني
أقاتل في سبيل
الله فأقتل ثم
أحيا فأقتل ثم
أحيا فأقتل ثم
أحيا فأقتل
[-: 8784 :-] Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer ümmetime ağır gelmeseydi Allah yolunda
savaşan hiçbir askeri birlikten geri kalmak istemezdim. Ancak savaş için
ashabımın hepsini taşıyacak binek bulamam. Onlar da kendileri için binek
bulamazlar. Gitmem halinde onların geride kalmaları kendilerine ağır gelir.
Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi, sonra dirilip tekrar öldürülmeyi, sonra
dirilip tekrar öldürülmeyi, sonra dirilip tekrar öldürülmeyi isterdim"
buyurdu.
Tuhfe: 12885
4344. hadiste tahrici yapıldı.
عدد
السرية
156- Askeri Birliğin
Sayısı
أنبأ عبدة بن
عبد الله قال
أنبأ زيد بن
حباب قال
حدثنا محمد بن
صالح قال حدثني
حصين بن عبد
الرحمن قال
دخلت أنا وحفص
بن عبيد الله
بن أنس على
أنس بن مالك
وهو قائم يصلي
فأطال القيام
ثم جلس فقلت
يا أبت أما
تعرف من هذا
فقال من هذا
فنسبته له
قبلي حتى شهق
ثم قال لقد
سمعت من رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
حديثا لو حدثت
به يوما من
الدهر لحدثت
به اليوم
غزونا مع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
تبوك فبعث
خالد بن
الوليد في
أربعين راكبا
إلى بن دومة
الجندل فقال
إن قدرتم على
أخذه فخذوه
ولا تقتلوه
وإن لم تقدروا
على أخذه فاقتلوه
فجاؤوا قصره
فقال أهله ما
خرج منذ شهرين
قبل اليوم
فوجدناه يرمي
الصيد فلم نقدر
على أخذه
فقتلناه
فجاؤوا
بمدرعة كانت
عليه من ديباج
إلى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فجعل
أصحابه
يتعجبون منها
قال أتعجبون
من هذه مناديل
سعد بن معاذ
ألين منها في
الجنة
[-: 8785 :-] Husayn b. Abdirrahman anlatıyor: Hafs b. Ubeydillah b. Enes ile
birlikte Enes b. Malik'in yanına girdik. Girdiğimizde namaz kılıyordu. Namazını
uzunca tuttuktan sonra bitirip oturdu. Oturunca: "Baba, bunu tanıyor
musun?" diye sordum. "Kim bu?" diye sorunca, kim olduğunu
söyledim. Bunun üzerine babam hıçkıra hıçkıra ağladı.
"Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den bir hadis duymuştum. Bu hadisi
zamanın birinde birilerine anlatacak olsam onu bu gün anlatırdım" dedi ve
şöyle anlattı: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile beraber Tebuk
savaşında idik. Halid b. Velid'i
kırk süvari ile Dumetu'l-Cendel'in
liderinin üzerine gönderdi. Onlara: "Eğer onu sağ olarak yakalamaya
gücünüz yeterse yakalayın ve öldürmeyin. Ancak sağ olarak yakalayamazsanız
öldürün" emrini verdi. Onun sarayına geldiklerinde liderin ailesi:
"iki aydan beri ilk defa bugün dışarıya çıktı" dediler. Aradığımızda
onu avlanırken gördük. Onu sağ olarak yakalamaya gücümüz yetmediği için de
öldürdük. Adamın üzerinde yünden bir hırka vardı. Hırkayı alıp Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
ashabının bu hırkaya beğeniyle baktıklarını gorunce:
"Bunu mu beğeniyar sunuz?
Oysa Sa'd b. Muaz'ın
Cennetteki mendili bundan daha yumuşaktır" buyurdu.
Tuhfe: 544
Bu Hadisi Kütüb-i Sitte sahipleri içinde sadece Nesai
rivayet etmiştir.
أخبرني
هارون بن عبد
الله قال
حدثنا أبو
أسامة قال
حدثنا أبو روق
عطية بن الحارث
الهمذاني قال
حدثنا أبو
العريف عن
صفوان بن عسال
قال بعثنا
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
في سرية فقال
سيروا باسم
الله في سبيل
الله تقاتلون
عدو الله ولا
تغلوا ولا
تغدروا ولا تمثلوا
ولا تقتلوا
وليدا
[-: 8786 :-] Safvan b. Assal der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizi
bir askeri birlik ile savaşa gönderdi ve: "Allah'ın adıyla ve Allah
yolunda gidip Allah'ın düşmanlarıyla savaşın. Ancak haddi aşıp hainlik etmeyin.
Öldürdüğünüz kimselerin uzuvlarını kesmeyin ve çocukları da öldürmeyin"
buyurdu.
Tuhfe: 4953
Diğer tahric: Hadisi İbn Mace (2857) ve Ahmed, Müsned (18094) rivayet etmişlerdir.
باب
بما يؤمرون
157- Çıkarılan Askeri
Birliğe Verilecek Emirler
أخبرنا سعيد
بن عبد الرحمن
قال حدثنا
سفيان عن بن
نوفل بن مساحق
عن بن عصام عن
أبيه قال كان
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
إذا بعث جيشا
أو سرية قال
لهم إذا رأيتم
مسجدا أو
سمعتم مؤذنا
فلا تقتلوا
أحدا فبعثنا النبي
صلى الله عليه
وسلم سرية
فأمرنا بذلك فخرجنا
نسير في أرض
تهامة
فأدركنا رجلا يسوق
ظعائن فعرضنا
عليه الإسلام
فقلنا أمسلم
أنت فقال وما
الإسلام
فأخبرناه
فإذا هو لا يعرفه
قال فإن لم
أفعل فما أنتم
صانعون قلنا
نقتلك قال فهل
أنتم
منتظروني حتى
أدرك الظعائن قلنا
نعم ونحن
مدركوك فخرج
فأتى امرأة
وهي في هودجها
فقال أسلمي
حبيش قبل
انقطاع العيش أسلمي
عشرا وثمانيا
تترا وسبعا
وترا ثم قال
أريتك
إذ طالبتكم
فوجدتكم
بحلية
أو ألفيتكم
بالخوانق
ألم
يك أهلا أن
ينول عاشق
تكلف
إدلاج السرى
والودائق
فلا
ذنب لي قد قلت
إذ أهلنا معا
أثيبي
بود قبل إحدى
الصفائق
أثيبي
بود قبل أن
تشحط النوى
وينأى
الأمير
بالحبيب
المفارق ثم
أتانا فقال شأنكم
فقدمناه
فضربنا عنقه
فنزلت الأخرى
عليه من
هودجها فحنت
عليه حتى ماتت
[-: 8787 :-] ibn isam, babasından naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yere ordu ve müfreze göndereceği zaman onlara:
"Gittiğiniz yerde bir mescit görürseniz veya orada ezan okunduğunu duyarsanız
sakın onlardan kimseyi öldürmeyin!" buyururdu. Bir defasında Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
müfreze olarak bizleri gönderdi ve gönderirken de aynı şeyleri buyurdu. Tihame topraklarında yol alırken yük develerini önüne katıp
giden bir adamla karşılaştık. Ona islam'ı sunmak
üzere:
"Sen Müslüman
mısın?" dedik. Adam: "islam da ne?"
diye sorunca, ona islam'ı anlattık ki, islam hakkında hiçbir bilgisi yoktu. Bize: "Müslüman
olmazsam bana ne yaparsınız?" diye sorunca: "Seni öldürürüz"
dedik. Bunun üzerine: "Şu yük devesine varıncaya kadar bana zaman
tanıyın" deyince: "Tamam!" dedik ve onu izlemeye koyulduk. Hevdecinin içinde olan bir kadının yanına gitti ve ona:
"Teslim ol esmer
kadın hayat sona ermeden On defa teslim ol takip et sekiz ile Koy dokuzu tek
olsun bu sözler kolay dile
Sıcağı gündüzün,
karanlığı gecenin Demeden sizleri takip edenin Hilya
ve Havanik'ta sizi bulanın Maşukuna ermek hakkı değil
mi? Herkes şahit, suçum yok sevmemden Bir vuslat ver, kılıç kalkıp inmeden
Biraz sevgi, umutlar tükenmeden Sevgilinin ardından ağlayıp inlemeden. "
Sonra yanımıza gelip:
"istediğinizi yapabilirsiniz" dedi. Öne geçirip boynunu vurduk. Bunun
üzerine o kadın hevdecinden indi, üzerine abanıp o da
öldü.
8780. hadiste kısa
olarak geçti. - Tuhfe: 9901
Diğer tahric: Hadisi Humeydi (820) ve Bezzar (1731) rivayet etmişlerdir.