NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’S-SİYER

<< 2318 >>

التخلف عن السرية

155- Askeri Birlikten Geride Kalmak

 

أنبأ محمد بن سلمة والحارث بن مسكين قراءة عليه عن بن القاسم قال حدثني مالك عن يحيى بن سعيد عن أبي صالح السمان عن أبي هريرة عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال لولا أن أشق على أمتي لأحببت أن لا أتخلف عن سرية تخرج في سبيل الله ولكن لا أجد ما أحملهم عليه ولا يجدون ما يتحملون عليه ويشق عليهم أن يتخلفوا بعدي فوددت أني أقاتل في سبيل الله فأقتل ثم أحيا فأقتل ثم أحيا فأقتل ثم أحيا فأقتل

 

[-: 8784 :-] Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer ümmetime ağır gelmeseydi Allah yolunda savaşan hiçbir askeri birlikten geri kalmak istemezdim. Ancak savaş için ashabımın hepsini taşıyacak binek bulamam. Onlar da kendileri için binek bulamazlar. Gitmem halinde onların geride kalmaları kendilerine ağır gelir. Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi, sonra dirilip tekrar öldürülmeyi, sonra dirilip tekrar öldürülmeyi, sonra dirilip tekrar öldürülmeyi isterdim" buyurdu.

 

Tuhfe: 12885

4344. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

عدد السرية

156- Askeri Birliğin Sayısı

 

أنبأ عبدة بن عبد الله قال أنبأ زيد بن حباب قال حدثنا محمد بن صالح قال حدثني حصين بن عبد الرحمن قال دخلت أنا وحفص بن عبيد الله بن أنس على أنس بن مالك وهو قائم يصلي فأطال القيام ثم جلس فقلت يا أبت أما تعرف من هذا فقال من هذا فنسبته له قبلي حتى شهق ثم قال لقد سمعت من رسول الله صلى الله عليه وسلم حديثا لو حدثت به يوما من الدهر لحدثت به اليوم غزونا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم تبوك فبعث خالد بن الوليد في أربعين راكبا إلى بن دومة الجندل فقال إن قدرتم على أخذه فخذوه ولا تقتلوه وإن لم تقدروا على أخذه فاقتلوه فجاؤوا قصره فقال أهله ما خرج منذ شهرين قبل اليوم فوجدناه يرمي الصيد فلم نقدر على أخذه فقتلناه فجاؤوا بمدرعة كانت عليه من ديباج إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فجعل أصحابه يتعجبون منها قال أتعجبون من هذه مناديل سعد بن معاذ ألين منها في الجنة

 

[-: 8785 :-] Husayn b. Abdirrahman anlatıyor: Hafs b. Ubeydillah b. Enes ile birlikte Enes b. Malik'in yanına girdik. Girdiğimizde namaz kılıyordu. Namazını uzunca tuttuktan sonra bitirip oturdu. Oturunca: "Baba, bunu tanıyor musun?" diye sordum. "Kim bu?" diye sorunca, kim olduğunu söyledim. Bunun üzerine babam hıçkıra hıçkıra ağladı. "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bir hadis duymuştum. Bu hadisi zamanın birinde birilerine anlatacak olsam onu bu gün anlatırdım" dedi ve şöyle anlattı: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber Tebuk savaşında idik. Halid b. Velid'i kırk süvari ile Dumetu'l-Cendel'in liderinin üzerine gönderdi. Onlara: "Eğer onu sağ olarak yakalamaya gücünüz yeterse yakalayın ve öldürmeyin. Ancak sağ olarak yakalayamazsanız öldürün" emrini verdi. Onun sarayına geldiklerinde liderin ailesi: "iki aydan beri ilk defa bugün dışarıya çıktı" dediler. Aradığımızda onu avlanırken gördük. Onu sağ olarak yakalamaya gücümüz yetmediği için de öldürdük. Adamın üzerinde yünden bir hırka vardı. Hırkayı alıp Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ashabının bu hırkaya beğeniyle baktıklarını gorunce: "Bunu mu beğeniyar sunuz? Oysa Sa'd b. Muaz'ın Cennetteki mendili bundan daha yumuşaktır" buyurdu.

 

Tuhfe: 544

 

Bu Hadisi Kütüb-i Sitte sahipleri içinde sadece Nesai rivayet etmiştir.

 

 

أخبرني هارون بن عبد الله قال حدثنا أبو أسامة قال حدثنا أبو روق عطية بن الحارث الهمذاني قال حدثنا أبو العريف عن صفوان بن عسال قال بعثنا رسول الله صلى الله عليه وسلم في سرية فقال سيروا باسم الله في سبيل الله تقاتلون عدو الله ولا تغلوا ولا تغدروا ولا تمثلوا ولا تقتلوا وليدا

 

[-: 8786 :-] Safvan b. Assal der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizi bir askeri birlik ile savaşa gönderdi ve: "Allah'ın adıyla ve Allah yolunda gidip Allah'ın düşmanlarıyla savaşın. Ancak haddi aşıp hainlik etmeyin. Öldürdüğünüz kimselerin uzuvlarını kesmeyin ve çocukları da öldürmeyin" buyurdu.

 

Tuhfe: 4953

 

Diğer tahric: Hadisi İbn Mace (2857) ve Ahmed, Müsned (18094) rivayet etmişlerdir.

 

 

باب بما يؤمرون

157- Çıkarılan Askeri Birliğe Verilecek Emirler

 

أخبرنا سعيد بن عبد الرحمن قال حدثنا سفيان عن بن نوفل بن مساحق عن بن عصام عن أبيه قال كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا بعث جيشا أو سرية قال لهم إذا رأيتم مسجدا أو سمعتم مؤذنا فلا تقتلوا أحدا فبعثنا النبي صلى الله عليه وسلم سرية فأمرنا بذلك فخرجنا نسير في أرض تهامة فأدركنا رجلا يسوق ظعائن فعرضنا عليه الإسلام فقلنا أمسلم أنت فقال وما الإسلام فأخبرناه فإذا هو لا يعرفه قال فإن لم أفعل فما أنتم صانعون قلنا نقتلك قال فهل أنتم منتظروني حتى أدرك الظعائن قلنا نعم ونحن مدركوك فخرج فأتى امرأة وهي في هودجها فقال أسلمي حبيش قبل انقطاع العيش أسلمي عشرا وثمانيا تترا وسبعا وترا ثم قال

 أريتك إذ طالبتكم فوجدتكم

 بحلية أو ألفيتكم بالخوانق

 ألم يك أهلا أن ينول عاشق

 تكلف إدلاج السرى والودائق

 فلا ذنب لي قد قلت إذ أهلنا معا

 أثيبي بود قبل إحدى الصفائق

 أثيبي بود قبل أن تشحط النوى

 وينأى الأمير بالحبيب المفارق  ثم أتانا فقال شأنكم فقدمناه فضربنا عنقه فنزلت الأخرى عليه من هودجها فحنت عليه حتى ماتت

 

[-: 8787 :-] ibn isam, babasından naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yere ordu ve müfreze göndereceği zaman onlara: "Gittiğiniz yerde bir mescit görürseniz veya orada ezan okunduğunu duyarsanız sakın onlardan kimseyi öldürmeyin!" buyururdu. Bir defasında Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müfreze olarak bizleri gönderdi ve gönderirken de aynı şeyleri buyurdu. Tihame topraklarında yol alırken yük develerini önüne katıp giden bir adamla karşılaştık. Ona islam'ı sunmak üzere:

 

"Sen Müslüman mısın?" dedik. Adam: "islam da ne?" diye sorunca, ona islam'ı anlattık ki, islam hakkında hiçbir bilgisi yoktu. Bize: "Müslüman olmazsam bana ne yaparsınız?" diye sorunca: "Seni öldürürüz" dedik. Bunun üzerine: "Şu yük devesine varıncaya kadar bana zaman tanıyın" deyince: "Tamam!" dedik ve onu izlemeye koyulduk. Hevdecinin içinde olan bir kadının yanına gitti ve ona:

 

"Teslim ol esmer kadın hayat sona ermeden On defa teslim ol takip et sekiz ile Koy dokuzu tek olsun bu sözler kolay dile

Sıcağı gündüzün, karanlığı gecenin Demeden sizleri takip edenin Hilya ve Havanik'ta sizi bulanın Maşukuna ermek hakkı değil mi? Herkes şahit, suçum yok sevmemden Bir vuslat ver, kılıç kalkıp inmeden Biraz sevgi, umutlar tükenmeden Sevgilinin ardından ağlayıp inlemeden. "

Sonra yanımıza gelip: "istediğinizi yapabilirsiniz" dedi. Öne geçirip boynunu vurduk. Bunun üzerine o kadın hevdecinden indi, üzerine abanıp o da öldü.

 

8780. hadiste kısa olarak geçti.  -  Tuhfe: 9901

 

Diğer tahric: Hadisi Humeydi (820) ve Bezzar (1731) rivayet etmişlerdir.